ses çıkaran ayakkabılarımla
kaldırımda yürüdüğümde,
ayağına nal çakılmış at gibi
hissediyorum kendimi.
4 yıl önce
Seni ben unutmak istemedim ki,Geçenlerde otobüse binmişim böyle, benden başka baya insanlar da binmiş, kalabalık yani bildiğin. Benden sonraki durakta bi' amca bindi, otobüse bindi, sen ben gibi bindi yani, normaldi her şey. Amca ayakta duruyodu, az önce söylemiştim, kalabalıktı otobüs, otobüs tıngır mıngır gidiyodu, yediyordu elif kağnısını kara geceden geceden ...
Uzayan yollara neden inandın?
Seni unutsaydım bekler miydim hiç?Sonra kesif kesif [haa ha] bi' soğan kokusu kapladı otobüsü. Bu kokunun kaynağı üzerinde düşünmeye başladım, fazla düşünmüşüm kafam ağrıdı. [naber karyola kardeşim] Epilepsi hastası vardır belki otobüste, nöbeti yaklaşmıştır da o yüzden böyle soğanı ortadan ikiye yarmıştır diye ince hesaplar yaptım mesela. Ama şu yeryüzünde karşılaştığım bir insan evladı da benden ince olmadı yani!! ...
Bir derdime bin dert ekler miydim hiç?
Bana sen uzaktan sitem ettikçe,Yaa düşünüp kafamı ağrıtmaya gerek yokmuş, az şöyle gözlerimi geriye diktiğimde gördüm ki; benden sonra otobüse binen amca soğanlı ekmeğe yumulmuş. Ahh o ne şevkli yiyiştir, kuzu pirzola yahut incik kebabı sanki eldeki, nasıl bir azim. En son Perihan Savaş Sezercik filminde fasülye yedi böyle, o kadar diyim ben size. Ya nasıl da keskin bi' koku anlatamam, inip yeni bi' otobüse binmeyi bile düşündüm, ama takdir edeceksiniz ki: param yoktu. [vardı da kıyamadım, ğüğü] İstikamet de Eminönü ve biz Şişhane'deyiz o an, düşün yani en fazla 15 dakika bekleyeceksin amca, at beni denizlere gerçekten. İşte üzüntüm tam olarak o noktada başladı, milattan sonra 2009 yıl geçmesine rağmen medeniyeti yakalayamamış olmak çok acı bi' şeydir bence. Hee, lümpenim, he ...
Benim ümitlerim elimden tutmaz.
O yalan sozlere sakın inanma,
Seneler geçse de seven unutmaz.
Böyle oynanmaz mesela.
Şşş lokal sakallı adam, o tişörtü çıkartmıycaktın, sıfır kollu badi+erkek ikilisi her devirde dışlanmaya mahkumdur.
Birisi sana bişey derse, yanıma gel.İnsanlığım henüz ölmediğinden çocuğun hâline üzülmüştüm. Bir daha birisi bana terso yapacak olursa "hey dostum bu sorunu konuşarak hâlledebiliriz ha" diyecek, döğüş makinası abimi olaya bulaştırmayacaktım. Dediğimi yaptım, sözümü tuttum, kolumu kırdılar, yenimin içinde bıraktım.
Sen gamlı hazan, o ise bahar, dinle de vazgeç,Artık götünün soğuğu yeterince çekmesinden midir, aklının başına gelip görmediğini gözüne göstermesinden midir, nedendir bilmem; birden doğruldu Kemal.
Sen kendine kendin gibi bir taze hıyar seç.